hd film izle film izle demirdöküm demirdöküm servis bosch servis vaillant servis eca servis ariston servis
 

BEDESTEN

Bedestenler, Kervansaraylar, Hanlar, Çarşılar, Köprüler, Ticarî ve Sosyal Yapılar, Ticaret Tarihi...

  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Anasayfa Balkanlarda Osmanlı Eserleri
BALKANLARDA OSMANLI ESERLERİ

Kavala - Mehmet Ali Paşa Külliyesi

E-mail Print PDF

Kavala’da bulunan Mehmet Ali Paşa Külliyesi geç dönem Osmanlı mimarisinin en iyi örneklerindendir. Rıhtımın karşısındaki yamaçta uzanan muhteşem mimarisiyle göz kamaştıran bir yapıdır. Külliyenin sağ tarafında 6 odalı 25 metre derinliğinde bir köşk vardır, sonra 40 metre derinliğinde bir Medrese-i Hayriye adı ile anılan üç tarafı revakla çevrelenmiş kısımda bir köşede küphane, altı tane hüçre biçiminde yapı, kütüphaneden camiye geçiş vardır. Arka tarafında bulunan medrese kısmında altta 12 oda, üstte 12 + 12 =24 oda vardır. En sol tarafında ise büyük bir imaret vardır. Bu yapıdaki kitabeler hala yerlerinde durmaktadır. İmaretin kapısında İMARET-İ HAYRİYE DAİRESİ yazılı çok güzel bir eski türkçe kitabe vardır. MÜHENDİSHANE-İ HAYRİYE isminde ilk ve orta derceli bir okul ve MEDRESE-İ HAYRİYE isminde iki okul olduğu ve bu okulların zengin vakıf mallarıyla idare edildiği Trakya ve Makedonya’dan gelen öğrencilerin yatılı olarak eğitim aldığı ve bilinmektedir. Tasos adasından gelen gelir bu iki okula verilmiştir. Kavalalı Mehmet Ali Paşa Külliyesi bütün ihtişamıyla Kavala’da gelen ziyaretçilere buradaki Osmanlı varlığını anlatmaktadır.

 

BALKANLAR’DA OSMANLI MİRASI

E-mail Print PDF

BALKANLAR’DA OSMANLI MİRASIİslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ile Makedonya Bilim ve Sanat Akademisi (MANU)’nin Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov'un himayesinde müştereken düzenlediği Balkanlarda İslâm Medeniyeti Dördüncü Uluslararası Kongresi, Makedonya’nın başkenti Üsküp’te başarıyla tamamlandı. IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren, yüzün üzerinde bilimadamının katılımıyla başlayan kongrede Balkanlar'da İslâm Medeniyetinin serüveninin geniş bir yelpazede ele alındığını belirterek Makedonya Cumhurbaşkanı Ivanov, İslâm Konferansı Teşkilâtı Genel Sekreteri Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Makedonya Reisü’l-Uleması Süleyman Recepi, Türkiye’nin Makedonya Büyükelçisi Gürol Sökmensüer’in yanısıra çok sayıda bilimadamı ve eşrafın hazır bulunduğunu dile getirdi.

Aynı zamanda Kongre Eşbaşkanı olan Dr. Halit Eren kongre açılışında yaptığı konuşmada, farklı coğrafyalardan gelerek Üsküp’te buluşan katılımcıları tebrik ettikten sonra IRCICA’nın Balkanlar’a verdiği önemin somut göstergesi olmak üzere 2000 yılında başlatılan ve ilki aynı yıl Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da gerçekleştirilen Balkanlar’da İslam Medeniyeti başlıklı kongre serisinin sırasıyla 2003 yılında Arnavutluk’un başkenti Tiran’da, 2006 yılında Romanya’nın başkenti Bükreş’te ve nihayet dördüncü kongrenin Makedonya’nın güzelliği dillere destan şehri Üsküp’te gerçekleştirilmekte olduğunu ve bunun artık bir gelenek halini aldığını, her bir kongrede katılım ve ilgilinin katlanarak arttığını dile getirdi; daha önceki kongrelerde olduğu gibi bu kongrenin de bölgedeki İslam medeniyetinin izlerini yansıtan ve hafızasını oluşturan arşiv sergileriyle, müşterek kültürün yansıması olan folklorik gösterilerle zenginleştirilmesine dikkat edildiğini hatırlattı ve bu kongrelerde sunulan tebliğler ve oluşturulan müsbet ilmî ortam ile Balkanlar sahasındaki çalışmaların ilerleme kaydettiğini ve bu kongrelerin Balkan sahası uzmanları için nadide bir buluşma zemini hâsıl ettini belirtti.

Read more...
 

ADAKALE

E-mail Print PDF

 
Adakale, Tuna Nehri üzerinde yer alan ve bu nehrin üzerinde kurulan barajın suları altında kalan tarihi bir adadır. Zamanında diğer isimleri "Caroline-Adası" ve "Yeni-Orschowa" olmuştur.  

Adakale

Tuna Nehri'ndeki trafik ve ticareti kontrol eden ada, 1691 yılından Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiş, 1878 Berlin Antlaşmasında kime teslim edileceginin yazımı unutulduğundan 1923 yılındaki Lozan Anlaşması ile Romanya'ya teslim edilene kadar bir Türk adası olarak kalmıştır. 1960'lı yılların sonlarına kadar 1000 kadar Türk'ün yaşadığı 160.000 m² yüzölçümündeki Adakale, Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtan bir yerleşim birimiydi. Üzerinde bir cami, bir Vauban stilinde inşa edilmiş bir kale, küçük bir Ortodoks kilisesi, pazar yeri ve birkaç kahvehane bulunmaktaydı. Adada yaşayan Türkler tütün ekimi, kayıkçılık ve ticaretten geçimlerini sağlarlardı. Ada baraj suları altında kaldıktan sonra adalıların büyük bölümü Türkiye'ye göç etmiştir.

Read more...
 

BALKANLARDA TÜRK MİMARİ ESERLERİ TAHRİP EDİLİYOR..

E-mail Print PDF


BALKANLARDA TÜRK MİMARİ ESERLERİ TAHRİP EDİLİYOR

Dünyanın çeşitli bölgelerinde Osmanlı mimarisinin yarattığı onbinlerce eserden ancak çok azı günümüze ulaşabildi. Bu şaheserlerin büyük kısmı, başta savaşlar olmak üzere çeşitli nedenlerle yıkıldı. Suudi Arabistan yönetiminin, Ecyad Kalesi'ni yıkmasıyla gündeme gelen Türkiye dışındaki Osmanlı mimari eserlerinin, Asya, Avrupa ve Afrika'daki onlarca şehirde bulunduğu, ancak bunların büyük bölümünün ya yıkıldığı ya da kaderine terk edildiği belirlendi. Asya, Avrupa ve Afrika'da Osmanlılar tarafından inşa ettirilen mimari eserlerin çoğu savaşlarda yıkıldı. Ayakta kalmayı başaran mimari eserlerin bir bölümü ise 1. Dünya Savaşı'ndan sonra günümüzde Suudi Arabistan yönetiminin yaptığı gibi bilinçli olarak ortadan kaldırıldı. Birçok mimari yapı ise şehirleşme çalışmaları adı altında yıkıldı veya kaderine terk edildi. Libya'da, Suriye'de benzer yıkımlar var. Başka yerlerde ihmal rol oynuyor. Yunanistan'da bilinçli bir yıkım var, Bulgaristan'da vardı, artık durduruldu. Hollandalı Osmanlı tarihçisi Machiel Kiel'in onlarca yıldır yaptığı tespit ve envanterler bu acı gerçeği ortaya koyuyor. Çağdaş Yunanistan'da da istina teşkil eden aydınların dışında politikacı ve seçmenler aynı paralelde. Bu ülkelerin Kanuni'ye Zigetvar'da heykel diken Macaristan'ın fikri düzeyine çıkmaları için asırlar ister. Avrupa Birliği üyeliğinin avantajlarıyla gelen şık hayat ve petro-dolar zenginliği, kültür ve bilinç değiştirmeye yetmiyor.

Anadolu'daki tarihi eserleri tespitte olduğu gibi Anadolu toprakları dışındaki Osmanlı mimarisinin tespiti için de en doğru kaynak ünlü gezgin Evliya Çelebi'nin Seyahatname'si olsa gerek. Osmanlı Devleti'nin desteğinde Anadolu dışındaki eserleri tespit eden Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinin üzerine şimdiye kadar yapılmış detaylı bir çalışma bulunmuyor. Asya ve Afrika'daki Osmanlı eserleriyle ilgili detaylı bir çalışma yapılmadığı için günümüzde ayakta kalmayı başaran mimari değeri olan eserlerle ilgili bilgi bulunmuyor. Türkiye dışındaki Osmanlı eserleriyle ilgili araştırma sayısının yetersizliği göze çarparken, 3 kıtaya yayılmış eserlerin tümünü inceleyen ender katalog çalışmasından biri, Dışişleri Bakanlığı Kültür Dairesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılarak 1989'da yayınlanmış. Eserde, imparatorluğun dağılmasından sonra ortaya çıkan 22 ülkedeki Osmanlı eserlerinin durumu belgelenmiş.

Saraybosna'daki Gazi Hüsrevbey (Begova) Camii Yıkımdan önce
Saraybosna'daki Gazi Hüsrevbey (Begova) Camii. Yıkımdan once

Balkanlardaki Türk Eserleri

Osmanlılar en fazla mimari eseri Balkanlar'da yaparken, Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı devletlerin sınırları içinde yaşayanlar, bütün enerjilerini, devrilmiş efendilerinden kalan ne var ne yoksa hepsini yakıp yıkmaya harcadıklarından, Osmanlıların Balkanlar'da yarattığı mimari eserlerin yaklaşık yüzde 98'i yok olmuştur. Tarihçi açısından 19. ve özellikle de 20. yy da yaşanan olaylar Osmanlıların Balkanlar'daki bayındırlık faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bir araştırma yapmayı çok güçleştirmiştir. Batı ve Orta Avrupa'da, ortaçağda yaratılmış olan eserlere bakarak, o zamanın kentlerinin neye benzediğine dair kusursuz bir izlenim edinebilmek hâlâ mümkündür; oysa Balkanlar'da geçmiş dönemlerle bağlar kesilip atılmıştır. Osmanlı dönemi sanat eserleri sevdirilip anlatılmadığı için tahrip edilir. Balkan milletleri benimsemedikleri tarihi dönemlere ait kalıntıları süratle tahrip eden eğitimli (diplomat) toplumlardır. Bu tahribatı tespit eden de bizler değiliz, Hollandalı sanat tarihçisi Machiel Kiel.

Read more...
 

Bulgaristan - Yanbolu Bedesteni

E-mail Print PDF

Yanbolu Bedesteni

Günümüzde Bulgaristan'ın sınırları içinde kalmış olan bu şehirdeki bedesten, Sultan II. Bayezid'in sadrazamı Atik Ali Paşa evkafından olarak XVI. yüzyıl başlarında yaptırılmıştır. Şehrin tam ortasında enine uzanan bir yapıdır. Dört kapılı ve tepelerinde aydınlık fenerleri olan dört kubbesi vardır. Tam ortada ise daha dar beşinci bir bölüm yer alır. Bina dar bir dikdörtgen biçiminde olup bölümler peşpeşe sıralanırlar. Genişliği ancak 9 m. olan Yanbolu Bedesteni'nin dış dükkânları 1924'-te yeniden yapılmışsa da 1187 (1773) tarihli bir belgeden burada önceden de dükkânlar bulunduğu öğrenilmektedir. Binanın mahya hatları ve bazı dış aksamı Batı mimarisi üslûbunda olduğundan bu kısımların çok geç devirde yenilendiği anlaşılır. 1960'larda hal olarak kullanılan bedesten daha sonraları 1973'te büyük ölçüde bir restorasyon görmüştür. Yanbolu Bedesteni ince uzun bir yapı olup üzerinde kubbeler sıralanan değişik bir örnektir.

 
  • «
  •  Start 
  •  Prev 
  •  1 
  •  2 
  •  3 
  •  4 
  •  Next 
  •  End 
  • »


Page 1 of 4


nakliyat evden eve nakliyat evden eve nakliyat gebze evden eve nakliyat